Güneşin finansmanı masaya yatırıldı

Solarist toplantılarının ikincisinde güneş yatırımlarının nasıl finanse edilebileceği tartışıldı

1411 0
1411 0

Uluslararası Güneş Enerjisi Derneği, GÜNDER, güneş sektörü temsilcileri, yatırımcıları, sivil toplum kuruluşları ve güneş enerjisine ilgi duyan herkesi SOLARENA buluşmaları ile bir araya getirmeye devam ediyor.

14 Ekim Cuma günü gerçekleşen ikinci SOLARENA buluşmasında, Türkiye’nin yerli ve temiz enerji kaynağı güneş enerjisini daha etkin bir biçimde kullanabilmesi için alternatif finansman modelleri masaya yatırıldı.

Dünyada güneş enerjisinin finansmanı için yaygın olarak kullanılan ve Türkiye’de de yeni filizlenmeye başlayan farklı modeller ve bu modellerin Türkiye’de nasıl uygulanabileceğinin konuşulduğu buluşmada güneş kooperatifleri, yeşil tahviller ve kitlesel fonlama gibi giderek yaygınlaşan modeller hakkında detaylı bilgilendirmede bulunuldu. Güneş enerjisi sektöründe deneyimli 6 uzmanın konuşma yaptığı program, GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar’ın konunun önemine dair konuşmasıyla başladı. Solarist haber portalının çalışmalarına ve hazırlanılmakta olunan SOLARTR 2016 Konferans ve Sergisi’ne değinen Bayraktar’ın konuşmasından sonra Greenpeace’den İbrahim Çiftçi, “Enerji Devriminde Güneşin Rolü” Raporu hakkında sunum yaptı.

Türkiye’nin 2050 yılında elektrik ihtiyacının yüzde 90’ını yenilenebilir enerji kaynaklarından kazanması mümkün.

Enerji sektörünün değişeceğini vurgulayan Çiftçi; ”Türkiye’nin 2050 yılında ihtiyacının yüzde 90’ını yenilenebilir enerjilerden kazanması mümkün. Enerji [D]evrimi raporu ortaya koyuyor ki yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak hem maliyetler, hem istihdam hem de vatandaşın ödeyeceği elektrik faturaları açısından ekonomik ve gerçekçi. Burada çözülmesi gereken sorun ise yenilenebilir enerjilere geçişin ne şekilde gerçekleşeceği. Enerji Sektörü baştan aşağı değişecek, gelecekte şebeke yönetim stratejileri ve iş modelinin değişmesi bir zorunluluk haline gelecek. Çok uzak olmayan bir zaman zarfında bugünün pasif tüketicileri kendi yenilenebilir enerji sistemleriyle yalnızca ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, aktif üreticiler haline gelecekler. Bunu başarmada güneş enerjisi ve teknolojileri de en önemli kaldıraçtır.” dedi.

”Yenilenebilir enerji kooperatifleri enerji bağımsızlığı ve enerji demokrasisi demektir”

Yenilenebilir Enerji Kooperatiflerinin hayatımızı kolaylaştıracak bir model olduğunu söyleyen Troya Çevre Derneği’nden Oral Kaya; “Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri hepimizin hayatını kolaylaştırabilecek bir örgütlenme modelidir. Bir sitede, bir apartmanda veya belli bir çıkar için bir araya gelen gruplar, kendi ihtiyaçları olan enerjiyi kendi öz kaynakları ve kendi insiyatifleri ile üretebilirler. Bu tam anlamıyla bir enerji bağımsızlığı ve enerji demokrasisi anlamına gelmektedir. Yurtdışında yaygın örneği olan bu yapıların en kısa zamanda ülkemizde de kurulup gelişmesi gerekiyor. Kooperatifleri şirketlerden ayıran en önemli unsur, içinde insan ve demokrasi olmasıdır.” dedi.

Programın devamında Avrupa deneyimlerini aktaran Rescoop’dan Stan Herbemont Yenilenebilir Enerji Kooperatiflerine, SolarPower Europe’dan Sonia Dunlop GES Finansmanına dair tecrübelerine değindi. Farklı ülkelerden örnek finans modellerini anlatan konuşmacılar merak edilen soruları cevapladı.

Avrupa Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri Federasyonu’ndan Herbemont, başarı hikayelerine yer verdikten sonra geleceğin enerji modellerine değindi. Konuşmasında sistem olarak geçmişi olan kooperatiflerin bugün yeni fikirler ve imkanlarla Avrupa’da yaygın olarak kullanılmakta olduğu ve bunun iyi bir iş imkanı ile yüksek milyon euroluk yıllık cirosu sayesinde kazançlı sonuçlar getirdiğini vurguladı.

Horizon 2020 kapsamında Türkiye proje ortaklığını GÜNDER’in yürüttüğü PV Financing projesi ile konuşmasına başlayan Sonia Dunlop, GES Finansmanında Avrupa Deneyimini dinleyicilere aktardı. Farklı iş modellerine değinen Dunlop, projelerin gelişim aşamasından inşaatına farklı noktalarında uygulanabilecek finansman çözümlerine ve Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi pazarına sahip olma gücüne değinen Dunlop, bu yüzden ülkemizin bu alanda dikkat çekici bir nokta olduğunu vurguladı.

İklim Değişikliği Sorunlarının Çözümünde Finansman: Yeşil Tahviller

Climate Bonds Initiative’den Manuel Adamini’nin de katıldığı buluşmada “İklim Değişikliği Sorunlarının Çözümünde Finansman: Yeşil Tahviller” başlıklı konuda merak edilenler yanıt buldu. Adamini, iklim değişikliğinin gündemde olduğu günümüzde, finansman çözümlerinde en basit ve verimli sonuçların sürdürülebilir “Yeşil Tahvil” seçeneğiyle alınabildiğini vurguladı.

Adamini; “Türkiye’nin genç ve canlı nüfusuna istihdam yaratılabilmesi için ekonominin refaha ulaşması gerekli. İklim değişikliğinden kaynaklanan tehditlere karşı geleceğe dönük büyüme şart. İklim değişikliğine karşı akılcı çözümlerle, tek seferde iki farklı zorlukla mücadele sağlanabilir. Hızlı davranmalıyız ve Türkiye’nin iddialı yenilenebilir enerji hedefleri de dahil olmak üzere istediğimiz geleceği finanse etmek için eşsiz tarihsel fırsat olan düşük küresel faiz oranlarını kullanmalıyız. TSKB tarafından da ilk sıralarda yer alan yeşil ve iklim tahvilleri, uluslararası sermaye akımlarını çekmek için yardımcı olabilir. Önde gelen ticari bankalar ve kurumsal yayıncılar dahil olmak üzere, düzenleyici çerçeveler ve devlet teşvikleri tarafından daha fazla piyasa oyuncusu ön planda olmalıdır.” dedi.

Şirketi değil, projeyi fonlayan mekanizma; Kitlesel Fonlama

Programın son konuşmacısı Herdem Avukatlık’tan Şafak Herdem, “Kitlesel Fonlama” konusuna değindi. Öncelikle bu terimin felsefesini anlatan Herdem, “Kitlesel Fonlama”yı finansman modeli olarak değerlendirmekten öte bu sektöre nasıl entegre edilebileceğini deneyimleriyle beraber anlattı. Ar-Ge fonlamasının güneş enerjisi sektöründe en güzel kitlesel fonlama örneği olabileceğine de değindi.
Sektör deneyimlerin paylaşımında ve fikir üretiminde bir kez daha farklı tecrübeye ev sahipliği yapan Solerana, gelecek yıl gündemdeki başka konularla yine bu alanda çalışan isimlerle buluşacak.

Bu makalede diğerleri

Görüş Belirt