“Yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme mekanizmalarına devam edeceğiz”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, artan döviz kurları ve petrol fiyatları nedeniyle elektrik fiyatlarında yeni düzenleme artış olup olmayacağı konusunda, “Fiyat ayarlaması için maliyetlere bakacağız. Maliyetler...

1532 0
1532 0

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, artan döviz kurları ve petrol fiyatları nedeniyle elektrik fiyatlarında yeni düzenleme artış olup olmayacağı konusunda, “Fiyat ayarlaması için maliyetlere bakacağız. Maliyetler neyi gerektiriyorsa yapmamız gerekiyor” dedi. Bakan Dönmez, tüketimi az olan konut ve küçük esnafa düşük tarife uygulaması üzerinde çalıştıklarını da açıkladı. Rüzgarda ve güneşte her yıl 1.000 MW’lık kurulu gücü artırma hedefleri olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme kanunumuzda geçen alım garantisi 10 yıl süreli. Eğer Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle uzatılmazsa 2020’de son bulacak ama biz YEKA’lara devam edeceğiz” dedi.

Bakan Dönmez gündemdeki başlıkları şöyle yorumladı:

“Temmuz 10’u itibariyle yemin ettik başladık. Bugün itibariyle 2 ayı bitirdik, üçüncü aya giriyoruz. Bizim bir de ev ödevlerimiz var; 100 günlük eylem planı. Arkadaşları da sıkıştırıyoruz. Bakanlığımızla alakalı 17 civarında hedefimiz var; ilk 100 gün içerisinde yetiştirilmesi gereken. İnşallah onları da zamanında yetiştireceğiz. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen kabine toplantısındaki talimatları ile ikinci 100 güne hazırlanıyoruz”.

ELEKTRİKTE FİYAT AYARLAMASI

Fiyat ayarlaması için maliyetlere bakacağız. Maliyetler neyi gerektiriyorsa yapmamız gerekiyor. İki tane fiyat ayarlaması yaptık. Orada da özellikle maliyet artışları, kur ve petrol fiyatlarındaki artış, onları zorunlu kıldı. Şimdi biz elektriğimizin aşağı yukarı yüzde 30-35’ini hala doğalgazdan elde ediyoruz. Doğalgazda da dışa bağımlıyız. Doğalgaz fiyatlarını da petrol fiyatları etkiliyor. Şimdi son iki yılda petrol fiyatları 40-45 dolardan 70-80 dolar bandına geldi. Kur, neredeyse iki kat arttı. Onun etkisiyle doğal gaz fiyatları ve neticesinde elektrik fiyatlarına yansımış oldu. Bu da tüketiciye yansımış oldu. Ama biz bunu yine minimumda tuttuk.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Aslında bizim şimdi önemli bir etkinlik alanımız var, enerji verimliliği konusu. Bu ayarlamaların etkisini azaltmanın yolu enerjinin verimli kullanılmasıdır. Sadece bilinçlendirme ile yapabileceğimiz şeyler var; bir kısmını da biraz harcama yaparak… Tüketicilerimiz konutlarını yalıtmak suretiyle veya elektrik tarafında daha verimli makineler kullanmak suretiyle yapmamız gerekiyor. Bizim Türkiye olarak bir iş üretebildiğimiz enerji tüketimini azaltmamız gerekiyor. Başka bir deyişle de enerji yoğunluğunu azaltmamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek bu etkilerden daha az etkilenmiş oluruz. Avrupa ile kıyasladığımızda hem elektrikte hem doğalgazda en düşük maliyetler bizde. Her şey dahil kapı teslim fiyatlar, vergiler de dahil; 7 Euro/cent civarında şu anda Türkiye’de. Avrupa ortalaması 20.56. Herşey dâhil kıyaslamamızda konutlar için. Gazda da Avrupa ortalaması kilovat saati 7.62; bizde 2 cent. Avrupa’nın en ucuzu.

AZ TÜKETENE FARKLI TARİFE

Bugünkü koşullarda fiyat ayarlamalarını kimse isteyerek yapmıyor. Bu zorunluluktan kaynaklanıyor. Küçük tüketiciler yani konut ve küçük esnaf gibi orada daha düşük tarifelerle ilerlemeyi, daha profesyonel iş dünyasındaki sanayicilerimiz, işletmelerimiz açısından da… Piyasa artık serbestleşiyor. Bizim yıllık 300 terabayt saatlik bir tüketimimiz var. Kamu olarak bir bunun yaklaşık üçte birini üretiyoruz. Üçte birini ürettiğimiz bir yerde, tamamını verme şansımız yok. Piyasa serbestleşecekse böyle. Bizim yapmak istediğimiz kamu üretim kaynaklarını korunması gereken küçük tüketiciye yönelik kullanmak. Diğer profesyonel iş dünyasının, sanayicinin, işletmelerin ihtiyaç duyduğu elektriği de artık serbest üreticiler var; onlarla pazarlığınızı yapın. Bir sanayicinin ham madde tedariğinde izlediği yol, yöntem neyse artık elektrikte önemli bir unsursa aynı mantıkla hareket etmesi gerekiyor. Böyle bir çalışma yapılıyor, gündemimizde yapılıyor. EPDK bir çalışma yapıyor. Dağıtım sektörü ile görüşüyorlar. Tüketiciyi daha verimli kullanmaya itmesi açısında böyle bir kademelendirme çalışması düşünüyoruz.

HER YIL BİN MEGAWATT

Rüzgarda ve güneşte her yıl 1.000 MW kurulu gücümüzü artırmak gibi bir hedefimiz var. Biliyorsunuz yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme kanunumuz var bizim, YEK dediğimiz. Orada onların bir alım garantisi var; 10 yıl süreli. Eğer Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle uzatılmazsa 2020’de son bulacak ama biz YEKA’lara devam edeceğiz.

OYUNU DEĞİŞTİRECEK HAMLE

Hakikaten yüzde 100 yenilenebilirle tüm dünya elektrik enerjisi ihtiyacını karşılar mı? Herkes buna çalışıyor. Eğer elektrik enerjisi depolama teknolojileri hızlı gelişirse ve maliyetler düşerse açıkçası biz o zaman güneş olduğunda fazlasını depolarız; rüzgâr estiğinde fazlasını depolarız. Suda rezervuarlıysa hidrolik potansiyeli bir miktar tutabiliyoruz. Bu anlamda işin teorisine çalışanlar var açıkçası. Çok kısa vadede teknolojik olarak mümkün gözükmemekle birlikte bu çalışılıyor.

DEPOLAMA ŞARTI

Elektrik depolama ile ilgili YEKA ihalelerimizden bir tanesini güneşle ilgili kısmen depolama şartı getirdik. Onun ilanlarına çıkacağız. 1000 MW’lık geçen sene yaptığımız Konya Karapınar’dakine benzer yapıyoruz. 3 bölgede yapacağız. Niğde Bor, Urfa ve Hatay’da yer seçtik. 90-100 MW’lık bir batarya teknolojisiyle burada üretilenin depolanması ve akşam saatlerinde şebekeye verilmesiyle alakalı bir çalışma da yürütüyoruz.

YERLİ BATARYA YAZILIMI

Batarya management software dedikleri batarya yönetim sistemi var; yazılımla bunlar denetleniyor. Onun Türkiye’de yerlileşme imkânı var. Ayrıca bunun paketlenmesi, soğutma-ısıtma sistemleri vesaire arkadaşlar çalışıyorlar. En azından yarısını yakalayalım dedik. Donanımla yazılımla beraber olabilir gibi gözüküyor. Bu batarya teknolojisi sekiz on teknolojiyi daha drive ediyor. Bizim elektrikli otomobil projemiz var onlara da dedik ki bu işe girerlerse kendi projeleri açısından bir start up proje olarak da olabilir diye düşünüyoruz; zaman gösterecek. Bizim bir şekilde bu batarya teknolojisini Türkiye’ye kazandırmamız lazım.

ÇATI CEPHE UYGULAMASI

Küçük işletmeleri işin içine dâhil etmek için bizim lisanssızda kurguladığımız aslında buydu. Küçük yatırımcıyı da sayarsak bizim elektrik tarafında 4-5 bin tane üreticimiz oldu. Şimdi yeni bir kararnameyle düzenledik; tekrardan tarla bahçe uygulamasını kaldırıyoruz. Çatı cephe uygulamasına doğru gidelim dedik.

ENERJİ ÜRETENE TEŞVİK

Kamu özel ayrımı yok. Hastaneler de dahil buna. Burada depolama zorunluluğu yok. 10 KW ürettiniz 5 KW tükettiniz geri kalan 5 KW’ı şebekeye satmış oluyorsunuz. Aylık bazda her saat ne kadar aldınız- sattınız, çıkartıyoruz. Örneğin toplamda satış miktarınız 500 KW çıktı; onun bedelini alıyorsunuz ya da daha fazla tüketmişsiniz o zaman da farkı elektrik faturasıyla ödemiş oluyorsunuz. Konutlar için 10 KW. İşyerlerimizin şebekeye bağlantı gücü sınırına kadar üretilebilir; 1 MW’ı aşmamak kaydıyla üretim yapabilir.

15-20 BİN DOLARA ÜRETİM

Çatılarda normal klasik güneş paneli kullanabiliyorsunuz. Ölü cephelerinizde de kullanabilirsiniz. Işığı geçiren teknolojiler var; biraz paha lı açıkçası ama çatı tipi olanlarda 1 MW’lık olanlar için 1 milyon dolardı. Konutlar için düşünüldüğünde 10 KW’lık bir sistem tahmin ediyorum 15-20 bin dolar civarında bir bedelle yapılabilir. Normalde bizim evlerimizin ihtiyacı 5-6 KW tek daire için. 10 KW’ya kadar gelir vergisinden muaf. Satış bedeliniz enerji bedeli olarak kaç kuruştan alıyorsanız aynı bedel üzerinden satma hakkınız var. Haziranda yaptığımız araştırmaya göre Ankara’da ki bir ev için ortalama 7 senede sistem kendisini geri ödüyor ancak rakamların güncellenmesi lazım.

ENERJİDE ÖNCELİKLER

Bu dönemde belirlediğimiz üç önceliğimiz var: Finansal Sürdürülebilirlik, Politik Sürdürülebilirlik ve Katılımcılık. Temel amacımız yatırımların sürdürülebilirliğidir. Türkiye’ye güvenen ve yatırım yapan bütün yerli ve yabancı yatırımcılar bizim yatırımcılarımızdır. Politik sürdürülebilirlik ise Milli Enerji ve Maden Politikası’nın devamıdır. Ar-ge, teknoloji, yerli üretim, nükleer, maden, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi stratejimizin temelini oluşturan bütün unsurlarda ortaya konulan politikaların sürdürülmesidir. Katılımcılık ise bütün paydaşların sürece dâhil olmalarını sağlamaktır. Örneğin, önümüzdeki ay ilk defa Enerji Tüketici Konferansı düzenleyeceğiz. Böylece enerjide hem üretenin, hem tüketenin, hem de düzenleyicinin bir araya geleceği bir etkinlik yapacağız.

Kaynak: Haberturk.com

Bu makalede diğerleri

Görüş Belirt